Çocuklarda Duygu Düzenleme (Regülasyon) Becerileri Nasıl Geliştirilir?
Çocuklarda Duygu Düzenleme (Regülasyon) Becerileri Nasıl Geliştirilir?
Her bebek kendine özgü kalıtımsal ve fizyolojik özellikler ile dünyaya gelir. Bununla birlikte, erken dönemdeki deneyimler sağlıklı bir duygusal gelişim için oldukça önemlidir. Son yıllarda yapılan araştırmalar bizlere kişilerin duyusal ve duygusal uyaranlar karşısındaki tepkilerini düzenleme kapasitelerinin nasıl geliştiğine dair bilgi vermektedir. Özellikle bebeklerin anne karnından itibaren duygularımızdan sorumlu olan beyninin sağ yarım küresinin hızla gelişim gösterdiğini bilinmektedir. Anne karnından itibaren anne ile duygusal bir iletişim içinde olan bebek kendisini ve duygularını düzenleme becerisini temel bakım vereni ile kurduğu bağlanma ilişkisi ile geliştirmektedir. Temel bakım vereniyle kurduğu güçlü bağ ve deneyimler, çocuğun büyürken öğrendiği ve geliştirdiği kendini düzenleme becerilerine katkı sağlar.
Duygu regülasyonu kendi kendimize “dur, sakin ol” dememizi sağlayan içsel konuşmamız ve buna bağlı olarak davranışlarımızdır. Bu nedenle, temel bakım verenin özellikle 0-3 yaş dönemindeki bebeğe karşı davranışları, tepkileri, sakinliği ve fiziksel olduğu kadar duygusal ihtiyaçlarını da karşılaması oldukça önemlidir. Bu bağ sağlıklı bir şekilde kurulmuş olsa bile erken dönemde yaşadığımız herhangi bir travmatik deneyim olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu da çocuğun kendisini nasıl sakinleştireceğini bilememesine sebep olabilir.
Çocukların davranışları aslında bir sorun değil, soruna yönelik gösterdiği tepkilerdir. Çocuk saldırgan ya da aşırı çekingen davranışlar sergiliyorsa, aslında bu beyninin stres altındaki dışavurumudur. Çocuğun yaşadığı fiziksel gerilim sonucu ya saldırıya geçer ya da kaskatı kesilerek donma eğilimi gösterir. Bu çocuğun yatıştırılmaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Çocuk bunu kendi kendine yapamadığı için temel bakım verenine ihtiyacı vardır.
Bazı çocuklar ses, ışık, koku gibi duyusal uyaranlara karşı çok fazla hassasiyet ve tepki gösterirler. Bu aşırı duyarlılık hali yoğun bir strese yol açtığı için, çocuk böyle durumlarda öfke nöbetleri, ağlama krizleri, donma, aşırı tedbirli hal, irkilme, takıntılar, karşı gelme gibi olumsuz tepkiler gösterebilirler. Bu çocukların duygularını düzenlemeleri için bakım verenleri tarafından sakinleştirilmeye ihtiyaçları vardır. Bazı çocuklar ise, çevredekilere karşı duyarsız, ilgisiz ve tepkisiz olabilirler. Bu düşük duyarlı çocuklar tepki göstermeleri için aşırı uyarana ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle, bakım verenlerinin onunla etkileşime girmek için ısrarcı olmaları önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, çocuğun duygularını düzenleyemediği anlar, içinde bulunduğu durumu nasıl çözeceğini bilememesi sebebiyledir. Bu nedenle, öncelikle temel bakım vereninden alacağı şefkat ve sevgiye ihtiyacı vardır.
Çocuğun Duygularını Düzenleyebilmesi İçin Yardımcı Yöntemler:
- Fiziksel temasta bulunun
- Sarılın
- Hafifçe sallayın. Bir battaniyeye sarıp ona ninni söyleyerek sallayabilirsiniz.
- Hafif sakin bir müzik açabilir ya da sizin ses tonunuzdan sakince dinleyebileceği bir ninni ya da şarkı söyleyebilirsiniz.
- Krem ya da pudra kullanarak (eğer bunları sevmiyorsa zorlamayın) masaj yapabilirsiniz.
- Birlikte temas halinde olacağınız dizde zıplatma, gıdıklama gibi oyunlar oynayabilirsiniz.
- Duygularını ifade etmesine izin verin
- Ağladığı zaman “Bunda ağlayacak ne var.” Veya “Tamam üzülme, ağlama” demek yerine kucaklayarak ya da sarılarak “Canın acıyor olmalı.”, “Çok canın yandı.”, “Çok üzgünsün.” gibi duygularını ona yansıtın ve onun da duygularını ifade etmesine izin verin.
- Fiziksel egzersiz yapmasını sağlayın
- Birlikte bir deniz kenarına ya da ormana giderek yürümesini, koşmasını ya da zıplamasını sağlayabilirsiniz. Hareket etmek duygularını düzenlemesine yardımcı olacaktır.
- Bir bardak su içmesini önererek sakinleşmesini sağlayabilirsiniz.
- Çocuğunuza derin nefes almasını, 1’den 10’a kadar içinden saymasını ve sakinleştiğinde konuşabileceğini öğretebilirsiniz.